Futbol
5 Anıyla 1 Efsane: Lionel Messi
5 Anıyla 1 Efsane serimizde bu kez faal bir efsane var. İşte Lionel Messi denilince akılda en çok kalan 5 an.
Kimilerine göre bugünün, kimilerine göre tarihin en iyisi. Bazıları için de yeterince “winner” olmayan ama fazlasıyla yetenekli bir yıldız. Ama şu bir gerçek ki Lionel Messi gezegene kolay kolay gelecek bir tür değil. Şanslıyız ki böyle bir oyuncunun kariyerini belgesellerle değil, onunla aynı zamanda yaşadığımız için baştan sona anlık olarak takip ettik. Peki, Arjantinliyi hangi anlarıyla özetlerdik? Bir asisti, bir slalomu, bir çalımı, bir frikik ve bir de açılış golüyle karşınızda 5 Anıyla 1 Efsane’nin yeni konuğu Lionel Messi.
Efsanenin gelişi ilk golünden belli
Lionel Messi gibi isimlerin daha 17-18 yaşlarındayken “geliyor” demek için scouting’e meraklı olmaya gerek yok, çünkü onlar zaten fazlasıyla belli eder. Hatta attıkları ilk gollerinden bile… Messi de Barcelona formasıyla attığı ilk golünde o özel kalitesini belli ediyordu. Nitekim, o gün kendisine şahane bir asist yapan Ronaldinho da Copa America 99’da Brezilya adına ilk resmi golünü atarken aynı şekilde özel olduğunu hissettirmişti.
Messi’nin ofsayt çizgisine dikkat edişi, kısacık zamanda şahane bir karar alması ve o kararı, yani kalecinin üzerinden topu aşırmayı klas bir şekilde yerine getirmesi… Zoru basit göstermişti ve bu “zoru basit göstermek” kariyeri boyunca hep taze kaldı.
Topu Di Maria’ya “kilitlediği” asist
Normalde Lionel Messi denilince elbette akla önce goller, sonra da çalımları gelir. Oysa ki pas kalitesi konusunda da dünyanın gelmiş geçmiş en iyilerinden, özellikle kısa mesafeli kilit pas konusunda. Topla giderken o anın fotoğrafını çekiyor ve bir şekilde en uygun oyuncuyu buluyor. Arjantin’in Portekiz’le karşılaştığı hazırlık maçında Messi, Di Maria’ya o sihirli kilit paslarından birini atmıştı. Hakikaten pası atmadan önce topu Di Maria’ya “kilitlemiş” gibi. Top bir şekilde onun sol ayağına düşmüş.
Bundan daha 90’ı var mı?
Lionel Messi her şeyi çok genç yaşta yapmayı başarmıştı. Dripling, gol vuruşu, uzaktan şut, pas… Maradona olma yolunda bir tek frikik özelliği eksikti. Ancak özellikle son 5 yılında bu konuda da fazlasıyla uzmanlaştı. Artık ceza sahası çevresinde yakalanan bir frikik, muhtemel Messi golü demek. ABD’ye attığı gol ise biraz daha farklı. Sol ayaklı biri için açı fazla ters ve mesafe uzak. O nedenle Messi topu 90’ın da 90’ına vurmaktan başka çaresi yoktu, o da öyle yaptı.
Ve Bilbao savunması “hayalete” dönüşür
“Maradona olmak” demişken, aslında Messi’nin hiç öyle bir derdi olmadı ama ilk dönemlerinden bu yana sürekli Maradona’yla kıyaslandı. Ve hatta Getafe’ye attığı, neredeyse Maradona’nın İngiltere maçı slalomuyla birebir aynısı olan golüyle o benzetmeler daha da alevlendi. Ancak ben, daha fazla övgüyü hak eden slalom golüne yer verelim istedim. Athletic Bilbao karşısında topu taç çizgisi dolaylarından alan Messi, karşısında tüm pas yollarını kapatmış bir savunma buldu. Buraya kadar başarılı ama o savunma, Messi’nin tek tuşla kendilerini hayalete dönüştüreceğini unutmuştu. Messi o tuşa bastı ve hepsinin içinden geçti. Evet, bu gol ancak öyle açıklanabilirdi.
Lütfen Boateng alanlarını koruyalım…
Ama “Messi ve çalım” denilince biliyorum, aklınızda tek bir sahne var. O da Bayern Münih stoperi Boateng’e yaptığı “şey”. O “şey”in yerine ne gelir bilemedim çünkü normal bir feyk değildi bu. Topu öylesine çekti ki Boateng, kesilen bir ağaç gibi devrildi. Olmadı bu Messi. Senin gibi çevreci bir sporcuya yakışmadı, Boateng alanlarını koruyalım… Ayrıca, finaldeki gol vuruşu da o çalımı taçlandırdı adeta.
