Colin McRae ve Subaru Impreza
© Subaru
Ralli

Gelmiş Geçmiş En İyi Ralli Pilotu Kim?

Tüm zamanların en iyi pilotunu ralli uzmanlarıyla bulmaya çalıştık. Yalnızca iki Loeb cevabı aldık!
Yazar: Greg Stuart
5 dakikalık okumaPublished on
Dünyanın en heyecanlı motorsporları serileri arasında başı çeken Dünya Ralli Şampiyonası (WRC) her yıl birçok gazeteci tarafından takip ediliyor ve bazıları ise ünlü isimlerle çok özel röportajlar yaparak onların hayatlarına tanık oluyor. Yıldızların ışıltısına kapılmamanız, dilinizin bağlanmasına izin vermemeniz şart.
Arjantin Rallisi için gün sayarken tecrübeli gazetecilerle konuştuk ve onlara bu sporun çehresini değiştiren ve iz bırakan en önemli isimleri sorduk. Herkesin favorisini öğrendikten sonra tablo biraz daha netleşti. Başlıyoruz...
Becs Williams – WRC Live Sunucusu
WRC Kahramanı: Sébastien Loeb
İkonik Otomobili: Citroën (Xsara, C4 veya DS3 arasında seçim yapmak imkansız)
WRC bu zamana kadar Ari Vatanen, Colin McRae, Markku Alén, Carlos Sainz ve Michèle Mouton gibi birçok efsane isim yarattı ama benim kahramanım, dokuz defa Dünya Şampiyonu olan Sébastien Loeb.
WRC yayıncılığı kariyerime başlamamla Loeb’ün Dünya Ralli Şampiyonası'na girmesi hemen hemen aynı zamanlarda oldu. Yani Loeb’ün muhteşem kariyerini en başından beri takip etme şansını yakaladım. Kendi toprakları olan Alsas'ta yedinci şampiyonluğunu ilan ettiği Fransa Rallisi'ndeki performansını gördükten sonra ona olan hayranlığım tam olarak zirvesine ulaştı. Yaklaşık 10 yıllık harika bir kariyerden sonra ailesi ve dostlarıyla geldiği son kontrol noktasındaki gözyaşlarına tanık olarak şampiyona bambaşka bir açıdan bakma şansım olmuştu.
İşi çok kolay gibi gösterir ama hiçbir zaman göründüğü gibi değildir.
Bütün bunların dışında, inanılmaz sürüş tekniği ve her şartta yolu okuyabilme özelliği onu başarılı kılan en önemli faktörler. Kendi ifadesiyle “Araba sürüyorum çünkü bundan çok hoşlanıyorum” mantığıyla ve asla tükenmeyen mücadele arzusu ile yaptığı işi çok kolay gibi gösterir ama gerçekte hiçbir zaman öyle değildir.
En iyi WRC sürücüleri serisindeki Sébastien Loeb bölümünü seyredin.
David Evans – Autosport ve Motorsport News Ralli Editorü
WRC Kahramanı: Colin McRae
İkonik Otomobili: Subaru Impreza 555
1995 yılındaki RAC rallisinde Colin McRae ve Carlos Sainz başa baş bir yarış çıkarıyordu. Sezonun bu son yarışında galibi pist performansı değil, iki usta ismin de birlikte yarıştığı Subaru takımının planları belirleyecekti. İspanya’da koşulan bir önceki yarışta takım, Sainz’ın anavatanında kazanmasını istemiş ve McRae istemeyerek de olsa bitiş çizgisini ikinci olarak geçmişti.
İskoçya sınırına iki dakika mesafede atağa kalkan McRae, inanılmaz bir mücadele ile Chester’a ilk sırada ulaştı ve Britanya’nın ilk WRC şampiyonu olarak tarihe geçti. Gerçekten unutulmaz bir yarıştı.
O dünyanın en hızlı pilotuydu ve bunu her virajda ve her etapta kanıtlamak için uğraşıyordu.
McRae asla ikinci olmayı kabul etmezdi ve kazanmak için bütün şansını kullanırdı. Dünyanın en hızlı pilotuydu ve bunu her virajda ve her etapta kanıtlamak için uğraşıyordu. Onu düşününce gözümün önüne hep o sarı ve mavi Subaru renkleriyle donanmış aracının içerisinde, cesur ve savaşçı tavrıyla, ön lastikleri toprağı delerken görüntüsü geliyor.
Colin McRae’yi en iyi yapan şey neydi? Üstün sürüş teknikleri için aşağıdaki videoyu izleyin.
Anthony Peacock – Mediatica Kreatif Direktörü ve eski Autosport Ralli Editörü
WRC Kahramanı: Markku Alén
İkonik Otomobili: Lancia Delta Integrale
Niye mi Markku Alén’i seçtim? Çünkü o bir İtalyan Fin! Bir Fin'in hızına ve bir İtalyan'ın tutkularına sahip. Tabii ki köken olarak İtalyan değildi ama 15 yıl boyunca Fiat ve Lancia gibi iki İtalyan markası ile çalıştı ve çok akıcı bir İtalyancası vardı.
Alén ralli terminolojisine “maksimum atak” tabirini sokan insandır. O kadar hızlı kullanırdı ki onun parkur kazanma rekorlarını yıllar sonra ancak Sébastien Loeb kırabildi.
Alén ralli terminolojisine “maksimum atak” tabirini sokan insandır.
1987 RAC Rallisi benim için asla unutulmayacak bir yarıştı. O yarışta Alén beşinci olmuştu ama henüz 12 yaşındaydım ve onu bir Martini’nin içerisinde, ilk defa direksiyon başında görüyordum.
İleriki yıllarda 15 yıl kadar Autosport için çalıştım ve bir defasında Alén’in Birmingham’da Lancia Stratos’u tanıttığı bir lansmana katılmıştım. Orada bana istersem onunla beraber deneme sürüşüne gelebileceğimi söyledi. Beni yan koltuğuna oturtarak aracı beş dakika boyunca pistte kontrol etti ve frenlerini ısıttı. Hayatımın en unutulmaz anlarından biriydi.
Markku Alén’in kar üzerinde Ferrari FF ile sürüş yeteneklerini sergilediği videoyu mutlaka izleyin.
Julian Porter – WRC TV muhabiri
WRC Kahramanı: Sébastien Loeb
İkon arabası: Herhangi bir Citroën
Sébastien Loeb ile ilgili unutamadığım iki an var. Birincisi, 2010’daki Yeni Zelanda rallisinin ikinci günüydü. İlk gün büyük bir hata yapan Loeb zaman kaybetmişti ve ikinci güne altıncı sıradan başlayacaktı. O gün harika bir yarış çıkartarak ikinci sıraya yerleşmeyi başardı. Sonraki altı etabı da birinci olarak tamamlayan Sébastien Loeb inanılmaz bir yarış çıkartmıştı.
O kadar başarıya rağmen kendisini hiç bozmadı. Her zaman ulaşılabilir ve mütevazı oldu.
Unutamadığım ikinci an ise yine aynı yıl, bu defa Fransa Rallisi’ndeydi. Yarışın Fransa ayağı, Loeb’ün memleketi olan Alsas bölgesindeydi ve tecrübeli sürücü başından sonuna kadar önde götürdüğü yarışın bitiminde şampiyonluğunu kendi kasabası olan Haguenau’da kutladı. Kariyerindeki belki de en mükemmel andı bu.
Onun saygı duyduğum en önemli yanlarından biri ise güçlü kazanma isteğinin onu esir almasına hiçbir zaman izin vermemesiydi. Finlandiya Rallisi'nde “Risk alacak kadar hazırlanamadım” diyecek derecede ölçülü ve cesur bir yarışçıydı. Ona olan hayranlığımın sebeplerinden biri de o kadar başarıya rağmen kendisini hiç bozmaması ve her zaman mütevazı olmasıydı.
9 şampiyonluğun yolu Türkiye'den de geçti tabii!

9 şampiyonluğun yolu Türkiye'den de geçti tabii!

© GEPA Pictures/McKlein/Red Bull Content Pool

Uzmanları dinlediniz... Peki size göre gelmiş geçmiş en iyi ralli pilotu kim?